KADİR GECESİ ve KUR’ÂN-I KERİM

Hz Muhammed (s.a.v.), kendisine peygamberlik görevi verilmeden önce; içinde bulunduğu câhiliyye toplumunun ahlaksızlığından, putperestliğin den uzaklaşmak niyetiyle, bir süreliğine de olsa Mekke yakınında bulunan, Nur Dağı’ndaki Hira Mağarası’nda inzivaya çekilirdi. Orada Allah’ın büyüklüğünü, verdiği nimetlerin kadr-ü kıymetini ve bu nimetlere karşı şükran borcunun nasıl ödenmesi gerektiğini düşünmekle meşgul olurdu.
İnsanlara, dünyada ve âhirette mutlu olmanın yollarını gösteren dinimizin kutsal kitabı Kur’ân-ı Kerim, göklerin emini Cibril-i Emin (a.s.)’dan yeryüzünün emini Muhammed’ül-Emin (s.a.v.)’e, Ramazan ayında, mübarek bir gecede, Pazartesi günü inmeye başladı.
“Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayır”Biz, O manın açık delilleri olarak Kur’ân’ın indirildiği aydır.” (Kur’ân)’ı Kadir Gecesinde indirdik.”

“Kadr” kelimesi sözlükte; Hüküm, güç, şan, şeref, mertebe, takdir, değer ve ölçü gibi anlamlar taşır. Dinî literatürde ise “Leyletü’l-kadr” terkibi Kur’ân-ı Kerim’in indirildiği gecenin adı olarak kullanılır.

Kadir Gecesi Kur’ân gecesidir. O halde Kur’ân’ın okunup, anlaşıldığı, hayatların Kur’ân’la şekillendiği, Kur’ân’la irtibatlı olunan her gece Kadir Gecesi gibidir. “Kadir Gecesi, bin aydan hayırlıdır.”

Vahiy, indiği ayı böylesine mübarek kılıyorsa, indiği geceyi bin aydan/bir ömürden (bin ay= 83 yıl) daha hayırlı kılıyorsa, ey insanoğlu! Ya Kur’ân vahyi senin yüreğine, hayatına, evine, şehrine ve ülkene inerse, senin değerini kaça katlar, bunu hiç düşündün mü?

Ramazan Ayı da, Kadir Gecesi de, tüm bu kadr-u kıymetini Kur’ân’ın doğuş zamanı olmalarından almaktadır. Kur’ân’ı bir tarafa bırakıp da Ramazan’ın ya da Kadir Gecesi’nin bereketine nail olmayı istemek, müsebbibe sırt çevirip, sebebe sarılmaktır ki, amacı atıp, aracı benimsemek kadar abestir.

Ramazan Ayı, Kur’ân’la bütünleşme ayı olmalı. Kur’ân sadece elimizde ve dilimizde değil, yüreğimizde, aklımızda, hepsinden öte hayatımızda olmalı.

İbni Abbas (r.a.)’den rivâyetle: “Rasûlüllah (s.a.v.), her sene Ramazan ayının tüm gecelerinde Cebrâil (a.s.) ile buluşur, O’nunla birlikte Kur’ân’ı okur/mütalaa ederdi.
“Rasûlüllah (s.a.v.) Kur’ân’ı Cebrail (a.s.)’a her sene Ramazan ayında (o zamana kadar inen tüm âyetlerini) okuyarak arz ederdi. Vefât ettiği sene ise bu arzı iki defa yaptı.”

Kur’ân’ın indiği bir gecede Allah’a yapılabilecek en güzel ibâdet; Kur’ân’la olan birlikteliğimizi arttırmak, O’nu okuyup, anlamaya çalışmak ve anladığımız ilâhî hükümlerle hayatımızı inşâ edip, hayata hâkim kılmak için insanlara tebliğe koyulmaktır.

Kadir Gecesi Ne Zamandır?

Mâlik (r.a.)’den rivâyetle: “Peygamber (s.a.v.)’e kendisinden önceki insanların ömürleri gösterildi. Uzun ömürlü olan o milletlerin işlediği amelleri işleyemeyecek olan ümmetinin ömürlerini kısa buldu. Bu yüzden Allah O’na, bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesini verdi.”3549

Allah-ü Teâlâ buyuruyor ki: “Kadir Gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir Gecesi, bin aydan hayırlıdır. O gecede, Rablerinin izniyle melekler ve Ruh/Cebrâil, her iş için iner dururlar. O gece, esenlik doludur. Tâ fecrin doğuşuna kadar.” Rasûlüllah (s.a.v.) buyuruyor ki: “Bu gecenin hayrından mahrum kalan bin ayın hayrından mahrum kalmış gibidir.”

Allah-ü Teâlâ bir takım hikmetlere binaen Kadir Gecesini, Ramazan ayının içine gizlemiştir.

Rasûlüllah (s.a.v.) bir hutbelerinde buyuruyor ki: “Ey İnsanlar! Üzerinize mübarek bir ayın gölgesi düşmüş bulunuyor. Onda bin aydan daha hayırlı bir gece saklıdır.”

Bu gecenin gizli tutulmasındaki hikmet; mü’minlerin Ramazan ayı boyunca uyanık, dikkatli ve devamlı Allah’a ibâdet ve tâat içerisinde olmalarını sağlamaktır.

Abdullah b. Üneys (r.a.): “Ey Allah’ın Rasûlü! Kadir Gecesi’ni aradığın gece hangi gecedir?’ diye sorunca Rasûlüllah (s.a.v.): “O geceden
başka vakitlerde insanların namazı terk edeceklerinden korkmasam, sana o geceyi bildirirdim.” “O (Kadir Gecesi,) Ramazan’ın tüm (geceleri) içindedir” buyurdu.

Rasûlüllah (s.a.v.)’in hadis-i şeriflerinde beyan edildiğine göre, Kadir Gecesi Ramazan ayının; 1, 5, 7,3555 9,3556 17,3557 18, 19,3558 21,3559 23,3560 24,3561 25,3562 27,3563 29.3564 gecelerinden birindedir.

Rasûlüllah (s.a.v.): “Siz Kadir Gecesini, Ramazan’ın son on günü içerisindeki tek rakamlı gecelerde arayınız” buyurmuştur.

Zir b. Hubeys (r.a.)’den rivâyetle; Übey b. Ka’b (r.a.)’a sordum: Kardeşin Abdullah b. Mes’ud: “Yıl boyunca ibâdet eden Kadir gecesine isâbet eder” diyor, dedim. Übey b. Ka’b (r.a.) dedi ki:

“Allah, İbn Mes’ud’a rahmet eylesin. O, insanların Kadir Gecesi’ne güvenmemelerini istemiştir. Yoksa Kadir Gecesinin Ramazan’da, Ramazan’ın da son on günü içerisinde, yirmi yedinci gecesinde olduğunu biliyordu” dedi.

“Bunu neye dayanarak söylüyorsun, Ey Übey b. Ka’b!” dedim.

Übey (r.a.):

“Ben, bunu, Rasûlüllah (s.a.v.)’in bize haber vermiş olduğu alametlere göre) söylüyorum ki, O da: “O gün güneş ziyasız olarak doğar” buyurdu.
Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyetle; Rasûlüllah (s.a.v.) buyuruyor ki: “Her kim Kadir Gecesini ararsa, onu (Ramazan ayının) yirmi yedinci gecesinde arasın.”

Kadir Gecesi’nin Fazileti ve Değerlendirilmesi

Rasûlüllah (s.a.v.) buyuruyor ki: “Her kim, faziletine inanarak ve mükâfatını Allah’tan bekleyerek, Kadir Gecesi’ni ibâdetle geçirirse, geçmiş günahları bağışlanır.” ” “Kim bu gecenin hayrından mahrum olursa, bütün hayırlardan mahrum olmuş olur. Bu gecenin hayrından; ancak saadetten payı olmayan kimseler mahrum olur.”

Ebû Zer (r.a.)’den rivâyetle: “Ya Rasulallah! Bu gece(nin fazl ve bereketi,) yaşadıkları sürece peygamberle birlikte var ve O’nun rûhu alınınca kaldırılacak mı? Yoksa kıyâmete kadar devam edecek mi?” diye sordum. Rasûlüllah (s.a.v.): “Bilâkis kıyamete kadar devam edecektir” buyurdu.

“Rasûlüllah (s.a.v.), Ramazan ayının son on gününde (ibâdetlerini artırır,) âile fertlerini de ibâdet etmeleri için uyandırırdı.” Mü’minler bu Ramazan gecelerini gaflet içerisinde geçirmemeli, ibâdet ve tâatla değerlendirerek, vâad edilen mükâfatlara nail olmalıdır.

Rasûlüllah (s.a.v.) buyuruyor ki: “Kim, Kadir Gecesi’nde yatsı namazını cemâatla kılarsa, geceden nasibini almış demektir.”

Hadis-i Şeriften de anlaşıldığı üzere, senenin tümünde beş vakit namazı cemâatla kılmak için gösterdiğimiz özeni Ramazan ayında da sürdürür ve Teravih namazlarını câmide cemâatla kılarsak, inşaallah Kadir Gecesi’nin faziletinden mahrum kalmamış oluruz.

Rasûlüllah (s.a.v.) buyuruyor ki: “Yatsı namazını cemâatla kılan bir kimse, gece yarısına kadar namaz kılmış gibi olur. Sabah namazını cemâatla kılan kimse, bütün geceyi namaz kılarak geçirmiş gibi olur.
Âişe (r.anhâ) bir gün Rasûlüllah (s.a.v.)’e: ‘Ya Rasulallah! Kadir Gecesi’ne rastlarsam nasıl dua edeyim?’ diye sordu. Peygamber (s.a.v.) de şöyle buyurdu:

اللَّهُمَّ إِنَّكَ عَفُوٌّ كَرِيمٌ تُحِبُّ الْعَفْوَ فَاعْفُ عَنِّي

Okunuşu: “Allâhümme inneke afüvvün kerîmün tühibbü’l-afve fa’fü annî.”

Mânası: “Allah’ım! Muhakkak ki Sen, çok affedici, çok cömert ve affetmeyi seversin, o halde beni de affet.

BENZER KONULAR:

• Yemeğin tadına bakmak orucu bozar mı?
• oruçluyken gusül ve abdest alırken ağza su verilir mı?
• Diş macunu kullanmak orucu bozar mı?
• oruçlunun esans, parfüm, vicks, gül, reyhan ya da enfiye, tütün, tütsü gibi kokuları koklaması orucunu bozar mı?
• oruç tutmamayı mubah kılan mazeretler nelerdir?
• Kim bir oruçluya iftar ettirirse hadisi Arapça
• oruç Nedir? oruç ibadeti hakkında geniş bilgi
• Tüm sonuçları görüntüleyin.