Gusül abdesti nasıl alınır? Kadın bayan gusül abdesti resimli
Hanımlarda gusül abdesti nasıl alınır?
GUSÜL
Gusül: Temiz suyu belirli şekillerde vücudun tamamına dökmektir.
HANIMLARA GUSÜL ABDESTİNİN FARZ OLDUĞU DURUMLAR
1. Uyku veya Uyanıklık Halinde Şehvetle Meni Çıkması:
Hanımların menisi, ince sarı sıvıdır. Şehvetinin fazla olması halinde bazen beyaz da olur. Hanımların menisinin anlaşılması nı sağlayan iki özellik vardır. Birincisi, kokusu erkeklerin menisi nin kokusu gibidir. İkincisi, meni çıkarken haz duyması, çıktıktan sonra da şehvetinin kesilmesidir. Yüce Allah; …cünüp oldu ğunuzda temizlenin… ” buyurmuştur. Peygamber de (s.a.v.); …erkeğin suyu koyu beyazdır; hanımların suyu ince sarıdır… buyurmuştur,
Meninin çıkmasıyla birlikte gusül farz olur. Meninin çıkma ne denleri arasında cinsel ilişki, ihtilam olunması veya kişinin tatmin olması arasında fark yoktur. Âlimlerin geneli bu görüştedir. Peygamberimiz (s.a.v.); ‘Sudan dolayı su gerekir’ buyurmuştur. Yani, meninin gelmesinden dolayı gusül suyu da gerekir.
Ümmü Seleme (r.anhâ) anlatıyor; Ebû Talha’nın hanımı Ümmü Selim, Rasûlullah (s.a.v.)’e geldi ve; ‘Ey Allah’ın Rasulü! Kuşkusuz Allah, hakkın söylenmesinden hayâ etmez. Bir hanım ihtilam olduğu zaman gusül abdesti alması gerekir mi?’ dedi. Rasûlullah (s.a.v.); ‘suyu189 gördüğü zaman evet’ buyurdu. Bu hadis hanımların da, erkekler gibi ihtilam olduklarına delildir. Bu nun anlamı rüyasında cinsel ilişkide bulunduğunu görmesi, uyan dığında da elbisesine meni bulaşmış olmasıdır. Bu durumda gusül abdesti almak farz olur.
Hatırlatmalar:
a) Hastalık vb. sebeplerle, hanımlardan şehvetsiz olarak meni çıktığı zaman, gusül abdesti almaları ‘farz olmaz’. Bu Hanefî, Şâfiî ve Mâlikî âlimleri bu görüştedir. İmam Şâfii ve İbni Hazm ise bu görüşe muhaliftirler. Ancak, Peygamber (s.a.v.)’in, hz. Ali’ye hita ben, ‘Meni atarak çıktığı zaman gusül abdesti al’ emri, âlimlerin çoğunluğunun görüşünü teyit etmektedir.
Meninin atarak çıkması, ancak şehvetle olması durumunda gerçekleşir. Yüce Allah; ‘İnsan, atarak çıkan bir sudan yaratıldı’ buyurmuştur.
b) Rüyasında cinsel ilişkide bulunduğunu gören, ancak uyandığı zaman meni bulamayan kimseye gusül abdesti gerekmez.
İmam Muhammed’e göre, bu durumdaki bir kadının ihtiyaten gusül abdesti alması gerekir. Çünkü kadından çıkacak bir sıvının, rahime akması muhtemeldir.
c) Uykudan kalktığında meni ıslaklığı bulan, ancak rüyasın da ihtilam olduğunu hatırlamayan kimseye gusül abdesti almak farzdır.
Bu konuda âişe validemizin naklettiği hadiste; Peygamber (s.a.v.)’e, ‘ihtilam olduğunu hatırlamayan ama meni ıslaklığı bu lan kimsenin durumu soruldu’. Peygamberimiz (s.a.v.) ‘gusül ab desti alır’ buyurdu. ‘Rüyasında ihtilam olduğunu gören ama meni ıslaklığı bulamayan kimsenin durumu soruldu’. Peygamberimiz (s.a.v.) ona gusül abdesti gerekmez’ buyurdu.
d) Elbisesinde meni gören, fakat ne zaman bulaştığını bilme yen kimse, eğer o haliyle namaz kılmış ise, en son uykudan kalk tığı vakitten itibaren namazlarını iade etmesi gerekir.
2. İki Sünnet Mahallinin Birleşmesi (Boşalma Olmasa Dahi Cinsel İlişki Durumunda Gusül Abdestinin Gerekliliği):
Ebû Hureyre (r.a.) anlatıyor; Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki; ‘Erkek, hanımın dört uzvu arasına oturduğu ve ilişkide bulunduğu zaman, gusül farz olur.
Âişe (r.anhâ) anlatıyor; ‘Rasûlullah (s.a.v.)’e; ‘bir adam hanımıyla cinsel ilişkide bulunsa ancak boşalmasa, her ikisine de gusül farz olur mu?’ diye soruldu. Âişe (r.anhâ) da, orada oturuyordu. Rasûlullah (s.a.v.); ‘ben ve işte bu öyle yapıyoruz, sonra da gusül abdesti alıyoruz’ dedi.
Âlimlerin çoğunluğunun görüşünün dayanağı olan bu hadisler ve diğer rivayetler, erkeğin penisi, kadının cinsel organıyla birleştiği zaman, her iki tarafta da boşalma olsun veya olmasın guslün farz olacağını ifade etmiştir.
İmam Nevevi, Müslim Şerhinde (1/650) der ki; ‘Bu gün artık bu hükümde farklı bir görüş yoktur. Bu görüşe muhalif bazı sa habeler vardı. Ancak onlardan sonra bahsettiğimiz hükümde icma gerçekleşmiştir.’
Hatırlatmalar:
1. Erkeğin penisi, kadının cinsel organına değse ama girmese, meni inmediği sürece gusül gerekmez. İbrahim en-Nehaî’ye, ‘hanımıyla cinsel organların birleşmesi olmaksızın ilişkide bulunan ve boşalan adamın durumu’ sorulduğunda; ‘erkeğe gusül gerekir ama hanıma gerekmez. Kadın sadece meni bulaşan yeri yıkar’ demiştir.
2. Erkek hanımıyla ilişkide bulunduğunda, penisinin sadece sünnet olan kısmının girmesi ve çıkan meninin eşinin cinsel orga nina akması nedeniyle, şayet hanımından da meni gelmemiş ise, hanımına gusül abdesti gerekmez.
İmam Nevevi ‘el-Mecmû’da (2/151) der ki; ‘Meni kadının cinsel organına veya makadına girdikten sonra tekrar dışarı aksa kadına gusül gerekmez. Âlimlerin çoğunluğunun görüşü budur…”
Hanefi mezhebine göre, cinsel ilişki halinde, sünnet yeri kadar bir kısmın, kadının cinsel organına girmesiyle boşalma olsun veya olmasın- gusül abdesti gerekir
3. Erkek hanımıyla ilişkide bulunduktan sonra kadın gusül ab desti alır, daha sonra da kadının cinsel organından erkeğin menisi çıkarsa, kadına yeniden gusül gerekmez. Ancak namaz abdesti alması gerekir.
İbni Ebî Şeybe (1/139), sahih senetle Zuhri’den nakletmiştir. İmam Zuhri, ‘Gusül abdesti aldıktan sonra, önceden kalan meni akıntısı çıkan erkek ve kadın hakkında ‘cinsel organlarını yıkar ve namaz abdesti alırlar’ demiştir.
4. Henüz hayız görmeyen küçük yaştaki hanımıyla ilişkide bulunan erkeğe veya henüz akıl-bâliğ olmamış kocasıyla ilişkide bulunan kadına ‘gusül farz’ olur.
5. Erkek, hanımını cinsel ilişki için çağırdığında, hanımının gusül abdesti alacak su bulunmadığı gerekçesiyle onu engelleme hakkı yoktur. Peygamber (s.a.v.); ‘Bir adam, hanımını yatağına çağırdığında, hanımı gelmeyi kabul etmezse; sabaha kadar melekler ona lanet eder.
Şeyhu’l-İslam ‘Mecmûu’l-Fetevâ’da (21/454) der ki; ‘Kadının, cinsel ilişkide bulunmak isteyen kocasına engel olma hakkı yok tur. Onunla ilişkide bulunmalıdır. Eğer gusül alma imkanı olursa, gusül alır; gusül alamazsa teyemmüm eder ve namaz kılar’.
3. Hayız ve Lohusa Kanının Kesilmesi:
Âişe (r.anhà) anlatıyor; Peygamber (s.a.v.), Fatima bint. Ebî Hubeyş’e; Adet olduğun zaman namaz kılmayı bırak. Adetten kesildiğinde gusül abdesti al ve namaz kıl buyurdu. Lohusalığın, hayız kanı gibi olduğu konusunda icmâ edilmiştir.
4. Kâfir Bir Hanım Müslüman Olduğunda:
Kays bin âsım (r.a.), ‘Müslüman olduğunda, Peygamber (s.a.v.) ona su ve sidr205 ile yıkanmasını’ emretti,
5. Vefat Ettiği Zaman:
Bir kadın vefat ettiğinde, orada bulunan Müslüman hanımlara onu yıkamak/gusül farz olur. Bu konunun izahı, ‘cenâzeler’ bahsinde gelecek -inşallah-.
6. Niyet, Guslün Sıhhat Şartıdır:
Çünkü gusül abdesti almak, şeriatın emriyle bilinen bir ibadettir. Dolayısıyla gusül ab desti için niyet şarttır.
Hanefi mezhebine göre, gusül abdesti alırken niyet etmek sünnettir.
7. Gusül Abdestinin Rüknü:
‘Suyu vücudun tamamına yaymaktır’. Gusül abdestinin alınışı, suyun bütün vücuda dökülmesi, saça ve tenin tamamına ulaşmasıdır. Bunun dışında gusül abdestinde başka vacip yoktur.
Hanefi mezhebine göre, ağza ve buruna su vermek guslün farzlarındandır.
Cünüplük nedeniyle gusül alırken saç örgüsünün açılması hakkında soran kimseye Peygamber (s.a.v.); ‘başının üzerinden üç avuç su döküp, sonra da her tarafına su dökerek temizlenmen yeterlidir buyurdu.
Gusül Abdestinin Alınışı:
Cünüplük dolayısıyla gusül abdesti alınışını anlatan birçok ri vayet bulunmaktadır. Bunlardan biri, âişe validemizin rivayetidir; Peygamber (s.a.v.) cünüplükten dolayı gusül abdesti aldığı za man, iki elini yıkayarak başlar, sonra namaz abdesti gibi abdest alırdı. Sonra parmaklarını suya sokar, onunla saç diplerini ovardı. Sonra da iki eliyle üç avuç su alır başına dökerdi. Ardından bütün tenine su dökerdi.
Meymûne (r.anhâ) anlatıyor; ‘Peygamber (s.a.v.)’e gusül ab desti için su döktüm. İki veya üç defa ellerini yıkadı. Sonra sağ eliyle, sol eline su döktü ve cinsel organını yıkadı. Sonra elini yere veya duvara sürttü, sonra da yıkadı. Daha sonra ağzını çalkaladı ve burnuna su çekti, yüzünü, iki elini ve başını yıkadı. Sonra vücuduna su döktü. Sonra yerinden uzaklaştı ve ayaklarını yıkadı. Ona havlu getirdim. Eliyle (gerek yok) işareti yaptı ve istemedi.
Hanımların cünüplükten dolayı gusül abdesti almalarındaki müstehap olan şekli şöylece özetleyebiliriz;
1. İki elini üç defa yıkar.
2. Sol eliyle cinsel organını yıkar. Organın içine su tutması gerekmez. Şayet gerekli olsaydı bunu Peygamber (s.a.v.) açıklardı.
3. Namaz abdesti gibi abdest alır. Bunu güzelce ve eksiksiz olarak yapar. Eğer leğen vb. bir şeyde yıkanıyorsa ayaklarını yı kamayı en sona bırakabilir.
4. Üç defa başına su döker ve suyun saç köklerine kadar ulaş tırır. Saçı örgülü ise, saç örgüsünü açması gerekmez. Ümmü Se leme anlatıyor; ‘Ey Allah’ın Rasülü! Ben saç örgüsü kalın bir kadınım. Cünüplükten dolayı gusül abdesti alırken açmalı mıyım?” dedim. ‘Hayır, başının üzerinden üç avuç su döküp, sonra da her tarafına su dökerek temizlenmen yeterlidir’ dedi. Abdullah bin Amr, hanımlara gusül abdesti alırken saç örgülerini çözmelerini emredince, buna Aişe validemiz karşı çıkmıştır.
5. Önce sağ, sonra sol tarafından başlayarak vücuduna döker.
Hatırlatmalar:
a) Yukarıda anlatılan gusül abdestinin alınış şekli müstehaptır. Tamamı Rasûlullah (s.a.v.)’in hadislerinden alınmıştır. Şayet, hadiste belirtilenlerin bir kısmıyla yetinmek istenirse, suyu bütün vücuduna iletmiş olmak şartıyla caizdir. Sadece duş almış olmak la veya suya dalmakla da gusül abdesti alınmış olur. İmrân bin Husayn hadisinde anlatılan ‘devesi üzerinde iki tulum su arasında oturan kadın’ kıssasında Peygamber (s.a.v.)…en son cünüp olan kişiye bir kap su verdi ve; ‘git üstüne dök’ buyurdu.
b) Cünüplükten dolayı gusül abdesti alan bir kadın, cinsel organına sadece örtü üzerinden dokunmalıdır. Daha önce de belirtildiği gibi, örtüsüz dokunduğu takdirde (namaz) abdesti bozulur.
Hanefi mezhebine göre, kadın veya erkeğin kendi organına dokunmasıyla abdest bozulmaz.
Hayız ve Lohusalıktan Sonra Gusül Abdesti:
Hayız ve loğusalık nedeniyle gusül abdesti almak, cünüplük ten dolayı gusül abdesti almak gibidir. Ancak fazlalık olarak şunlar yapılır;
1. Su ile birlikte sabun vb. temizlik maddeleri kullanmak. Nite kim ‘hayızı biten kadının guslü hakkında’ soran Esmâ (r.anhâ)’ya, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur; ‘su ve sidr alırsınız ve temizlenirsiniz…
2. Hayız nedeniyle gusül abdesti alan kadının saç örgüsünü açması müstehaptır. Böylelikle suyun saç diplerine ulaştığı konusunda emin olur. Âişe (r.anhâ) anlatıyor; Peygamber (s.a.v.) ona -hayızdan dolayı- ‘saçını çöz ve yıkan’ buyurdu.
3. Gusül abdestini tamamladıktan sonra hayız kanının bulaş tığı yerlere bir kumaş parçasıyla misk veya koku sürmesi ve kan kokusunu gidermesi müstehaptır.
Aişe (r.anhâ) anlatıyor; ‘Peygamber (s.a.v.)’e bir kadın hayız dan dolayı nasıl gusül abdesti alacağını sordu. Peygamber (s.a.v.) ‘ona nasıl yıkanması gerektiğini anlattı ve ‘misk kokusuna bandırılmış bir yün veya pamuk parçası al ve onunla temizlen’ buyurdu. Kadın; nasıl temizleneyim?’ dedi. Peygamber (s.a.v.) onunla temizlen’ buyurdu. Kadın; ‘nasıl?’ dedi. Peygamber (s.a.v.) ‘Subhanallah! Temizlen işte!” buyurdu. Bunun üzerine ben onu kendime doğru çektim ve ‘kokulu bir parçayı kan izinin bulunduğu yere sürmesini’ söyledim.
Eşinin veya bir yakınının vefâtı nedeniyle matem dönemin de yas tutuyor olsa da, hanımların hayız kanından temizlenirken koku kullanmalarına ruhsat verilmiştir. -İnşaallah yeri geldiğinde bu konu daha geniş izah edilecektir-.
Hatırlatmalar:
1. Cinsel ilişki sonucu cünüp olan hanım, gusletmeden önce hayız olur ise, ayrıca cünüplükten dolayı gusül abdesti alması gerekmez. Hayızı tamamlandıktan sonra cünüplük ve hayızdan dolayı, her ikisi için de niyet ederek, bir gusül abdesti alır Ancak isterse, cinsel organını yıkamayla yetinebileceği gibi, müstehap olduğu için gusül abdesti de alabilir. Ya da, hayızdan temizlendiği zaman gusleder.
Hanefi mezhebine göre, bir kadın ihtilam olduktan sonra veya eşiyle ilişkide bulunduktan sonra gusül abdesti almadan önce âdet görmesi durumunda, gusül abdesti alıp-almamakta serbest tir. Ancak gusül abdesti alması daha evlâdır.
2. Gusül abdestini gerektiren iki durum bir arada olduğu zaman, her ikisine de niyet ederek tek gusül abdesti alınması yeter lidir. Âlimlerin çoğunluğunun görüşü budur.
3. Cünüplükten dolayı gusül abdesti alan kadın, abdest alma dan önce gusül abdesti almış ise, gusül abdesti normal abdest yerine de geçer. Gusül abdesti aldıktan sonra tekrar abdest alması gerekmez. Çünkü cünüplükten arınmak, küçük hadesten/abdest sizlikten de arınmaktır. Âişe (r.anhâ) anlatıyor; ‘Rasûlullah (s.a.v.) gusül abdesti alır ve iki rekat namaz kılardı. Gusül abdestinden sonra abdest aldığını görmedim’
4. Cünüplükten dolayı gusül abdesti almayı geciktirmekte kadınlar için bir sakınca yoktur. Gusül abdestini bir an önce almak için acele etmek, hiç kuşkusuz birinci derecede namaz için olur. Nitekim âişe validemizin bildirdiğine göre, Peygamber (s.a.v.) bazen gusül abdesti almadan uyuduğu oluyormuş.
5. Cünüp iken, tüyleri gidermek, saçı ve tırnakları kısaltmak, çarşıya çıkmak vb. şeyler hanımlara da, erkeklere de mubahtır, hiçbir sakıncası yoktur.
Hanefi mezhebinde, cünüp kimsenin etek traşı olması veya tırnak kesmesi mekruhtur.
6. Hanımların eşleriyle birlikte banyo yapmaları -âlimlerin icmâsıyla caizdir-, birbirlerinin avret mahalline bakmaları caizdir. Mekruh değildir. Âişe (r.anhâ) anlatıyor; ‘ben ve Peygamber (s.a.v.) bir kapta yıkanırdık. O benden önce davranırdı, ben de; ‘bana bırak, bana bırak’ derdim’.
7. Kadın olsun, erkek olsun bir başkasından tan gusül abdesti suyunu kullanması caizdir. Çünkü İbni Abbâs (r.a.), ‘Rasûlullah (s.a.v.), Meymûne’den artan su ile gusül abdesti alı yordu’ demiştir.
8. Mümin kadının, eşi dışında hiç kimsenin yanında tamamen çıplak yıkanması caiz değildir. Ancak yalnız olarak veya eşinin yanında yıkandığı zaman tamamen çıplak olmasında bir sakınca yok tur. Mûsâ ve Eyyûb aleyhisselam’ın tamamen çıplak olarak yıkandığı sabittir. Tabi bu hiç kimsenin bulunmadığı yerde olmuştur.
9. Gusül abdesti alırken, henüz tamamlamadan normal ab desti bozan bir durum olduğunda, gusül abdestini iade etmesi gerekmez, kaldığı yerden tamamlar. Bu durumda yapması gereken sadece namaz abdesti almasıdır. Âlimlerin çoğunluğunun görüşü budur. Çünkü namaz abdestinin bozulması, gusül abdestine mâni değildir. Abdestli olması guslü etkilemeyeceği gibi, olmayışı da etkilemez.
10. Namaz abdesti alındığı takdirde, cünüp olarak uyumak caizdir. Ömer bin Hattâb (r.a.), gece cünüp olma hakkında, Peygamber (s.a.v.)’e sordu. Peygamber ‘Abdest, organını yıka sonra uyu’ buyurdu.
Hanımlara Gusül Abdestinin Müstehap Olduğu
Durumlar
Gusül abdestinin farz olduğu durumlar anlatıldı. Bu bölümde gusül abdesti almanın müstehap olduğu durumlara dikkat çekile cektir. Bunlar;
1. Cinsel ilişkide bulunduktan hemen sonra gusül abdesti almak: Ebû Râfî’nin rivayet ettiği hadiste şöyle anla tilmakta; ‘Peygamber (s.a.v.) bir gece hanımlarını dolaştı ve tek tek hepsinin yanında gusül abdesti aldı. Ben; ‘Ey Allah’ın Rasülü! Tamamı için bir defa abdest alman yeterli olmaz mı?’ dedim. Bu daha güzel, daha hoş ve daha temiz’ buyurdu.
2. Bayıldıktan sonra gusül abdesti almak: Çünkü Peygamber (s.a.v.) baygınlıktan sonra gusül abdesti almıştır.
3. Hastalık kanaması olanların her namaz için gusül abdesti alması: Her ne kadar bu konuda birçok zayıf rivayetler olsa dahi, Ümmü Habîbe’nin rivayet ettiği hadiste şöyle buyrulmuştur; ‘Ümmü Habîbe yedi yıl hastalık kanaması geçirmişti. Rasûlullah (s.a.v.)’e bu durumunu sorduğunda, ona gusletmesini emretmiş ve ‘bu bir damardır’ buyurmuştur. Bu nedenle Ümmü Habîbe her namaz için gusül abdesti alırdı,
Hanefi mezhebine göre bu durumdaki hanımlar ‘özür sahibi’ ka bul edilirler. Bunların her farz namaz vakti için bir abdest alması gerekir. Bu konuyla ilgili açıklama ve kaynakları daha önce zik redilmişti. (Çev.)
4. Ramazan ve kurban bayramlarında ve arefe günü gusül abdesti almak: Bir adam Ali (r.a.)’a gusül abdesti hak kında sordu. Ali (r.a.); ‘İstersen, her gün yıkan’ dedi. O; ‘hayır, gu sül abdesti olan gusül!’ dedi. Ali (r.a.); ‘Cuma günü, Arefe günü, Kurban ve Ramazan bayramı günü’ dedi.
Nâfi’ anlatıyor; İbni Ömer (r.a.) Ramazan bayramı günü, namaza gitmeden önce gusül abdesti alıyordu.
5. Cenâze yıkandığı zaman gusül abdesti almak: Hadiste, ‘kim cenaze yıkarsa, gusül abdesti alsın buyrulmuştur. Hadisin sıhhat derecesinde farklı görüşler ileri sürülmüştür.
6. Umre veya hac için ihrama girildiğinde gusül abdesti almak: Zeyd bin Sâbit (r.a.), Peygamber (s.a.v.)’i ihra ma girmek için dikişli elbiselerden soyunduğunu ve guslettiğini görmüştür’
7. Mekke’ye girerken gusül abdesti almak: İbni Ömer (r.a.) Mekke’ye gireceği zaman, ‘Zi Tuvâ’ denilen yerde geceyi geçirir, sabahleyin gusül abdesti alır ve gündüz vaktı Mekke’ye girerdi. Peygamber (s.a.v.)’in de böyle yaptığını söylerdi.
BENZER KONULAR:
- gusül abdesti nedir?
- Hz Peygamberin ibadet hayatı kısaca
- Umreye özel nasıl gidebilirim, özel gitme ile diyanet arasında ne fark vardır?
- Oruç Nedir? Oruç ibadeti hakkında geniş bilgi
- Ramazan ayı yaklaşırken ne gibi hazırlıklar yapılır
- Manevi arınma ayı ramazana girerken ne yapmalı
- mumsema hakkında bilgi
- Tüm sonuçları görüntüleyin.