Mumsema En son Sorular

Mumsema
  • 1
Pundit

Kaza namazlarının kılınışı

  • 1

KAZA NAMAZLARININ KILINIŞ ŞEKLİ

Bir kişi herhangi bir farz namazı vaktinde kılamayıp kazaya bırakırsa, kaza ederken kaza ettiği yeri ve zamanı göz önünde bulundurarak kılar. Yani seferi bir kişi dört rekatlı namazlardan birini kazaya bırakacak olur ve bunu seferdeyken kaza ederse iki, mukim iken kaza ederse dört rekåt olarak kılar. Çünkü asıl olan dört rekattur. Mukim iken asıl olana dönmek gerekir. Mukim bir kişi dört rekâtlı namazlardan birini kazaya bırakır ve bunu kaza ederse dört rekât olarak kılar. Kaza ederken mukim veya seferi olması bu hükmü değiştirmez

Hanefi mezhebine göre mukim iken kazaya kalan dört rekatlik bir namaz, sefertlikte de ikamette de dört rekat olarak kılınır. Seferi iken kazaya kalan dört rekatlı bir namaz, seferlikte de ikamette de iki rekat olarak kılınır.

Kaza namazı geceleyin kılınırsa kıraatin sesli yapılması, gündüzleyin kalınırsa sessiz yapılması sünnettir.

KAZA NAMAZLARINI KILARKEN TERTIBE UYMAK

Kaza namazlarını kılarken aralarındaki tertibe uymak sünnettir. Mesela kazaya kalmış olan sabah namazını, kazaya kalmış olan öğle namazından önce; aynı şe kilde kazaya kalmış olan akşam namazını, kazaya kalmış olan yatsı namazından önce kaza etmek sünnettir. Yine bunun gibi kazaya kalmış olan namazlarla vakti içinde eda olarak kılınan namazlar arasındaki tertibe de uymak sünnettir. Bu ter tibe uyulmadan kılınan namazlar sahih olur ama sünnete muhalefet edilmiş olur. Şu halde az olsun çok olsun kaza namazları arasındaki tertibe uymak sünnettir. Bunlardan biri diğerinden önceye alınırsa, mahallinden öne alınmış olan namaz sahih olur. Ancak sünnete aykırı davranıldığı gerekçesiyle iade edilmesi uygun olur. Buna göre kazaya kalan ikindi namazını kazaya kalan öğle namazından önce kaza etmek; aynı şekilde kazaya kalan salı gününün öğle namazını, kazaya kalan pazartesi gününün öğle namazından önce kaza etmek sahih olur. Ama yukarıda da ifade edildiği gibi bu durumda sünnete aykırı davranılmış olur.

Kaza namazlarıyla vakit namazları arasındaki tertibe uymak da iki şartla sünnet olmaktadır.

1. Vakit namazının, zamanında kılınamayıp kaçırılmasından korkma durumu söz konusu olmamalıdır. Vakit namazının kaçırılması, belirlenen vakti içinde bir rekatının kılınamaması demektir.

2. Kaza namazları, vakit namazına başlanmadan once hatırlanmış olmalıdır. Hatırlanmayıp vakit namazına başlanırsa, artık hatırlansa da bu namazı tamamlamak gerekir. Başlanmış olan vakit namazını, vakit geniş olsa bile kaza namazlarından dolayı kesmek caiz olmaz. Vaktin müsait olduğu zannedilerek vakit namazından önce kaza namazına başlanır, ancak daha sonra bu namaz tamamlandığı takdirde henüz kılınmamış olan namazın vaktinin çıkacağı anlaşılırsa, kılınmakta olan kaza namazı ya kesilir ya da nafileye çevrilir, vakit namazına kavuşmak için selam verilir. En faziletlisi böyle yapmaktır.

Namazların cem’i bahsinde de anlatıldığı gibi cem’i takdim şeklinde kılınan iki vakit namazı arasındaki tertibe uymak vacip, cem’i tehir şeklinde kılınan iki vakit namazı arasındaki tertibe uymaksa sünnettir.

Hanefi mezhebine göre haza namazları arasında ve kaza namazlarıyla vakit namazlan arasındaki tertibe uymak vaciptir Zimmetinde altı vakitten az kaza namazı bulunanların bu tertibe uymaları zorunludur

ZİMMETİNDE SAYISI BELİRSİZ KAZA NAMAZLARI BULUNANLAR

Zimmetinde sayısını bilemeyecek kadar çok sayıda kaza namazı bulunan bir kişi, zimmetten kurtulduğuna kesin olarak kanaat getirinceye dek kaza namazı kılmaya devam etmelidir. Kaza namazlarını kılarken günlerini belirtmeye gerek

yoktur. Kaza etmeye niyet edilen namazı sadece sabah, öğle veya akşam namazı şeklinde belirtmek yeterlidir.

Hanefi mezhebine göre kaza namazlarını kılarken vakit ve zamanlarını belirtmek gerekir. Mesela sabah namazını kaza eden kişi, “Kılamadığım ilk sabah namazını…” veya “Kılamadıgım son sabah namazını kılmaya niyet ettim” demelidir.

BENZER KONULAR:

Leave an answer

Leave an answer

Captcha Captcha'yı güncellemek için resme tıklayın.