Mumsema Latest Questions

Mumsema
  • 0
  • 0
Professional

Cehennem

  • 0
  • 0

Cehennem

Ayet ve Hadislerle Cehennem

Cehennem, kâfir, müşrik ve münafıklar için hazırlanmış bir azap yeridir ve şu anda var olan bir gerçeklıktir. Bu kişiler cehenneme hor ve hakir olarak atılırlar, cehennem ateşi her taraftan kendilerini kuşatır. Oradaki azabın şiddeti, küfür, şirk, nifak ve günahların derecesine göre değişir. Azgınlar, zalimler ve küfründe ileri gidenler şiddetle azap olunurlar. Küfre, nifaka öncülük edenler ve insanlığı saptırmak için çeşitli hileler kuranlar, azabın en acısını tadarlar. Ancak zulmü sadece kendi nefsine olanlar, yani küfre düşmüş fakat başkasına zarar vermemiş olanların azabı daha hafif olur.

Cehennemin yedi tabakası, yedi kapısı vardır. Bu tabakalar, insanların işledikleri günahların ağırlığına ve türüne göre değişen azap derecelerine sahiptir. En üst tabakasında günahkâr Mü’minler azap görecektir ve neticede hepsi cehennemden kurtulup cennete gireceklerdir, böylece bu tabaka boş kalacaktır. En alt tabaka ise Haviye’dir ve burada münafıklara azap olunacaktır; bu tabaka Esfel-i Safilin olarak adlandırılır. Kur’an-ı Kerim’de cehennemin bu tabakaları hakkında şöyle buyrulmuştur:

“Oraya her bir kapıdan, kendilerine tahsis edilen bir grup girecektir.” (Hicr, 44)

Cehennemde her şey ateşten ibarettir; elbiseleri, yiyecekleri ve içecekleri ateşten oluşur. Yiyecekleri erimiş bakır gibi midelerinde kaynayacak olan zakkumdur. Kur’an-ı Kerim’de zakkum ağacı hakkında şöyle buyrulmuştur:

“O, (zakkum) cehennemin dibinde bitip yetişen bir ağaçtır. Tomurcukları sanki şeytanların başları gibidir. Onlar (cehennem ehli) ondan yerler ve karınlarını ondan doldururlar. Sonra zakkum yemeğinin üzerine onlar için, kaynar su karıştırılmış bir içki vardır.” (Saffat, 64-67)

İçecekleri ise pis kokulu, irinli kaynar su ve kandır. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmuştur:

“Onlara kaynar sudan bir içecek vardır ve inkâr ettikleri şeylerden dolayı can yakıcı bir azap vardır.” (En’am, 70)

Cehennem ehli, ölmek istemelerine rağmen onlar için asla ölüm yoktur. Vücutları ateşte yanıp kömür haline geldiğinde etleri ve derileri yenilenir, azap sürer. Kur’an-ı Kerim bu konuda şöyle buyurur:

“Derileri yanıp döküldükçe azabı tatmaları için onların derilerini başka derilerle değiştiririz.” (Nisa, 56)

Cehennemde zebani olarak bilinen vazifeli melekler bulunur; bunların sayısını sadece Allah bilir. Bu meleklerin reisleri on dokuzdur ve hepsinin başında Malik bulunur. Kur’an-ı Kerim’de bu konuda şöyle buyrulmuştur:

“Üzerinde on dokuz (görevli melek) vardır.” (Müddessir, 30)

Kur’an-ı Kerim’de ve hadislerde cehennemin dehşeti detaylı bir şekilde anlatılmış ve insanlar bu azaptan sakındırılmıştır. Mülk suresinde cehennemin dehşeti şöyle ifade edilmektedir:

“Rablerini inkâr edenler için cehennem azabı vardır. O ne kötü bir dönüş yeridir. Oraya atıldıklarında onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler. Neredeyse cehennem öfkesinden çatlayacak. Her ne zaman oraya bir topluluk atılsa, bekçileri onlara: ‘Size, korkutucu bir peygamber gelmemiş miydi?’ diye sorarlar. Onlar: ‘Evet, bize (bu azap ile) korkutan bir peygamber gelmişti. Fakat biz onu yalanladık’ derler.” (Mülk, 6-11)

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de cehennemin dehşetinden bahsetmiş ve zakkumdan bir damlanın bile dünyanın yaşamını mahvedebileceğini ifade ederek bu azabın ne kadar korkunç olduğunu belirtmiştir. Bir hadis-i şerifte şöyle buyrulmaktadır:

“Eğer dünyaya zakkumdan bir damla damlatılsa, dünya halkının yaşantısını mahvederdi. Ya onu yiyenlerin hali nice olur?” (Tirmizi)

Cehennem ehli, azapların hafiflemesi için feryat edecek, cehennem bekçilerine ve Malik’e yalvaracaklardır; fakat bu yalvarışları asla kabul olunmayacaktır. Onlar, Rablerinden kendilerini öldürmesini isteyecek, ancak cehennem ehli için ölüm de kurtuluş olmayacaktır. Kur’an-ı Kerim’de bu konuda şöyle buyrulmaktadır:

“Onlar orada: ‘Ey Rabbimiz! Bizi çıkar, yaptığımızdan başka salih bir amel yapalım.’ (Onlara şöyle denir:) ‘Size, düşünecek kimsenin düşünebileceği kadar bir ömür vermedik mi? Size uyarıcı da gelmişti. Öyleyse tadın (azabı). Zalimler için bir yardımcı yoktur.’ (Fatır, 37)

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyor:

“Cehennem ehlinin göreceği azabın en hafifi, kişiye ateşten iki ayakkabı giydirilip onların hararetinden beyninin kaynaması şeklinde olacaktır.” (Müslim)

Diğer bir hadis-i şerifte ise cehennem ehlinin açlık ve susuzluk ile de azap göreceği şöyle ifade edilmektedir:

“Cehennem ehli acıkacak. Açlıkları onlara bir azap olmaya başlayınca, açız diye bağrışacaklar. Onlara besleyici olmayan, açlıklarını da gidermeyen kötü kokulu diken verilecek. Yine açız diye feryat edecekler. Bu sefer onlara boğazı tıkayan bir yiyecek verilecek. Böyle bir yiyeceği dünyadayken boğazlarından ancak içecek bir şey ile geçirdiklerini hatırlayacaklar ve içecek isteyecekler. Onlara demir çengellerle, kaynatılmış su verilecek. Yüzlerine yaklaştırıldığı zaman yüzlerini kavuracak.” (Tirmizi)

İnsana yaraşan, hayatta iken hakikati fark etmek, batıldan uzak durmak ve Rabbine teslim olmaktır. Peygamber’e ve İslam’ın rehberliğine uyarak Allah’ın emirlerine uygun bir hayat sürmektir. Bu, cehennem azabından kurtuluşun tek yoludur. Allah Teâlâ, kullarını cehennemin azabından sakındırmış ve doğru yolda olmalarını istemiştir:

“Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden koruyun.” (Tahrim, 6)

Bu dünyada Allah’a iman eden, Peygamber’in rehberliğine uyan ve Allah’ın emirlerini yerine getiren kimseler için ahirette cennete girme ve cehennemden korunma müjdesi vardır. Bu nedenle insan, hayatını bu bilinçle şekillendirmeli ve cehennem azabından sakınmalıdır.

BENZER KONULAR:

Bir cevap bırakın

Bir cevap bırakın

Captcha Click on image to update the captcha.