Mumsema Latest Questions

Mumsema
  • 0
  • 0
Professional

Cennet

  • 0
  • 0

Cennet: Kur’an ve Hadislerle Ebedi Yurt

Cennet, iman eden müminlerin sonsuz mutluluğa erişeceği, tarifsiz güzelliklerle dolu bir ebediyet yurdudur. Kur’an-ı Kerim’de ve Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)’in hadislerinde sıkça bahsedilen cennet, dünya hayatındaki sınavlarını başarıyla veren kullara Allah’ın büyük bir lütfudur. Bu yazıda cennetin özelliklerini, nimetlerini ve cennet ehlinin durumunu ayetler ve hadisler ışığında inceleyeceğiz.

Cennetin sekiz kapısı vardır ve her biri farklı ibadetlerle öne çıkan kullar için hazırlanmıştır. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), cennete ilk girecek kişi olacaktır. Kendisi Rahmet kapısından cennete girecek ve bu kapıyı ilk kez Peygamber Efendimiz için açacak olan cennet meleği Rıdvan, bu onuru ifade ederek, “Ey Muhammed, senden önce hiç kimseye bu kapıyı açmadım ve senden başka kimse için ayağa kalkmadım,” diyecektir.

Cennete giriş, sadece dünya hayatında yapılan amellerin bir karşılığı olarak değil, Allah Teâlâ’nın lütfu ve rahmetiyle mümkün olacaktır. İnsanların dünya hayatındaki amelleri, sonsuz nimetlerle dolu bir hayatın karşılığı olamayacak kadar sınırlıdır. Bu sebeple cennete giriş, Allah’ın sınırsız merhametiyle mümkün olacaktır. Kur’an-ı Kerim’de Kıyame Suresi’nde, “Yüzler vardır ki o gün ışıl ışıl parlayacaktır. Rablerine bakacak (O’nu görecektir.)” (Kıyame/22-23) buyurularak cennet ehline verilen en büyük nimetin, Allah’ı görmek olduğu belirtilmektedir.

Peygamber Efendimiz de bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “Siz Rabbinizi, şu ayı perdesiz ve birbirinizi itip kalkmadan gördüğünüz gibi, ayan beyan göreceksiniz.” (Buhari, Müslim) Bu hadis-i şerif, Allah’ı görmekle mükafatlandırılmanın cennet ehli için en büyük nimetlerden biri olduğunu anlatmaktadır.

Cennet, müminler için her türlü sıkıntıdan, üzüntüden, hastalıktan ve kederden arınmış bir yerdir. Orada yaşlanma, yorgunluk, bıkkınlık ve düşmanlık olmayacaktır. Cennet ehli, otuz üç yaşında, çok güzel bir sûrette ve güzel bir ahlâkla donatılmış olarak orada ebediyen yaşayacaktır. Kur’an’da Ra’d Suresi’nde, “Takva sahiplerine va’dolunan cennetin özelliği (şudur): Onun zemininden ırmaklar akar. Meyveleri ve gölgesi süreklidir. İşte bu, sakınanların mutlu sonudur.” (Ra’d/35) buyrulmaktadır.

Cennette hiçbir ihtiyaç veya eksiklik söz konusu değildir. Yiyecekler, içecekler hazır olarak sunulacak, cennet ehli bunları dilediği gibi tüketecektir. Yiyecek ve içeceklerden dolayı hiçbir zahmet veya rahatsızlık yaşanmayacak, tüm yiyecekler misk gibi kokan bir terle dışarı atılacaktır. Kur’an-ı Kerim, İnsan Suresi’nde cennet ehli için, “Yanlarında gümüş kaplar ve billûr kaselerle dolaşırlar. Orada koltuklarına kurulmuş olarak bulunurlar. Orada ne yakıcı sıcak, ne dondurucu soğuk bulunur.” (İnsan/15-16) buyurarak cennetin güzelliklerini detaylandırmaktadır.

Cennet serapâ bir güzelliktir; yemyeşil bahçeler, berrak ırmaklar ve hoş kokularla doludur. Cennet ağaçlarının yaprakları latif rüzgarlarla sallanarak güzel sesler çıkaracaktır. Ayrıca cennette sütten, baldan, şerbetten ve sudan oluşan dört büyük nehir bulunmaktadır. Bu nehirler, cennet köşklerinin önünden geçecek ve orada hiçbir kirlenme veya bozulma olmaksızın akacaktır. Kevser ırmağı ise Peygamber Efendimiz’e mahsus olan ve cennetin en özel nimetlerinden biri olarak tanımlanmaktadır.

Cennet kadınları, dünya hayatındaki kötü ahlaklardan ve her türlü eksiklikten arınmış, en güzel özelliklerle donatılmışlardır. Dünya kadınları, cennetteki hûrilerden daha üstün olacaklardır. Mümin erkeklere derecelerine göre birçok hûri ve nimetler verilecektir. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Cennet ehli cennette yerler, içerler, tükürmezler. Küçük ve büyük abdestlerini bozmazlar. Yedikleri, misk gibi kokan geğirme ve terleme ile giderilecektir.” (Müslim)

Cennetin en büyük ve en üstün nimeti ise Allah Teâlâ’nın cemalini görmektir. Cennet ehli Allah’ı gördüklerinde, kendilerine verilen tüm diğer nimetlerin bu büyük nimetin yanında nasıl da küçük kaldığını anlayacaklardır. Bu durum, cennet ehline Rabbimiz tarafından sunulan en özel karşılıktır. Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bu hususta şöyle buyurmuştur: “Cennet ehli cennete girdiğinde, Allah Tebareke ve Teâla şöyle buyuracak: ‘Size fazladan, ilave olarak yapmamı istediğiniz başka bir şey var mıdır?’ Cennet ehli, ‘Bizim yüzlerimizi bembeyaz yapmadın mı?’ diyecekler. Bunun üzerine perde kaldırılacak ve kendilerine Rablerini görmekten daha sevimli bir şey verilmediğini anlayacaklardır.” (Buhari, Müslim)

Cennet, müminlerin hayal edemeyecekleri kadar güzel ve özel bir yer olarak Allah tarafından hazırlanmıştır. Bu dünya hayatında sabır ve imanla yaşayan, Allah’ın emir ve yasaklarına uyan kimseler için ebedi bir ödül ve huzur mekanıdır. Cennetin nimetleri, güzellikleri ve müminlere sunacağı sevinçler anlatmakla bitmez; her biri Rabbimizin kullarına olan sonsuz rahmet ve sevgisinin bir yansımasıdır.

BENZER KONULAR:

Bir cevap bırakın

Bir cevap bırakın

Captcha Click on image to update the captcha.